İlk dokuz ayda büyüme yıllık yüzde 4,7 gerçekleşti
Hazine ve Maliye Bakanı Sayın Mehmet ŞİMŞEK’in 2023 Yılı III. Çeyrek GSYH Büyümesine İlişkin Değerlendirdi.
Türkiye ekonomisi 2023 yılı üçüncü çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 5,9 büyürken, mevsimsel düzeltilmiş GSYH büyümesi bir önceki çeyreğe göre yüzde 0,3 oldu. İlk dokuz ayda büyüme yıllık yüzde 4,7 gerçekleşti. Üçüncü çeyrek itibarıyla yıllıklandırılmış milli gelir 1 trilyon 76 milyar dolar seviyesine yükseldi.
Uyguladığımız dezenflasyon programının finansal piyasalarda olumlu etkilerini gördük. Yatırımcı güveni arttı, ülkemiz risk primi düştü, uluslararası sermaye girişi başladı, rezervlerimiz güçlendi ve kur oynaklığı azaldı.
Programımızın öngörüsü dahilinde büyümede daha dengeli bir kompozisyona doğru yol alıyoruz. Yılın ilk yarısına göre iç talebin büyümeye verdiği katkı 8,8 puandan 8,5 puana gerilerken, net dış talebin negatif katkısı 4,9 puandan negatif 2,6 puana düştü. Bir önceki çeyreğe göre özel tüketim daralırken; yatırım ve ihracat artış gösterdi.
Dengelenmeye yönelik uyguladığımız politikalar sonucunda Eylül ayında cari açıkta Mayıs’a göre yıllık 8,6 milyar dolar iyileşme sağlandı. Ekim ve Kasım aylarına ilişkin dış ticaret verileri cari açıktaki iyileşmenin devam edeceğine işaret ediyor.
Büyümede dengelenme, dışa bağımlılığın azaltılması ve cari açığın kalıcı olarak düşürülmesi için yüksek teknolojik ürünlerin üretimine yönelik yatırımları, ihracatçılarımızın finansmana erişimini ve hizmet ihracatımızı güçlü bir şekilde destekliyoruz. 300 milyar TL hacminde Yatırım Taahhütlü Avans Kredisi Programını hayata geçirdik. Eximbank’ın sermayesini artırdık ve günlük reeskont kredi limitini 10 katına çıkararak 3 milyar liraya yükselttik. Son olarak, hizmet ihracatından elde edilen gelirlere sağlanan kazanç istisnasını artıran düzenleme Yüce Meclisimizde görüşülüyor.
İşgücü piyasalarında olumlu görünüm devam ediyor. Üçüncü çeyrekte de istihdam artışı ve işsizlik oranındaki düşüş devam etmiştir. Eylül ayında mevsimsel düzeltilmiş işsizlik oranı yüzde 9,1 ile 2013 yılı Aralık ayından sonraki en düşük seviyesine geriledi.
Uyguladığımız öngörülebilir ve kurala dayalı politikalarımıza; enflasyon ve cari açıkta kalıcı düşüş ve makro-finansal istikrar sağlanıncaya kadar devam edeceğiz. Böylece sürdürülebilir yüksek büyümenin temelini güçlendireceğiz.