Sanatçı Mustafa Topaloğlu, yaşadıklarını anlatırken ağladı
Sanatçı Mustafa Topaloğlu, yaşadıklarını anlatırken ağladı
Türk halkının çok sevdiği hit şarkılara imza atan ve rekorlar kıran Sanatçı Mustafa Topaloğlu, izlenmede dünyanın en büyük fenomeni seçilen bir isim… Oy Oy Eminem şarkısını Avrupa’ya ve dünyaya sevdiren Topaloğlu, sayısal reyting birinciliklerine de sahip… Mustafa Topaloğlu, müzik camiasına da onlarca isim kazandıran değerli bir sanatçı… Ancak hiç kimse yaşadıklarını anlamadı. Mütevazı dünyasında kaldı ve bir süre kabuğuna çekildi. Uzaylı meselesinden dolayı yanlış anlaşılan ve sürgün edilen Topaloğlu’nun konserleri iptal edildi, kasetleri geri geldi, bir nevi yalnızlığa itildi. Haksızlığa uğradım, hakkım yendi ve yargısız infaz edildim dedi. Bu süreçte yaşadıklarını Sürgün Yedim şarkısı ile kaleme alan Topaloğlu, son şarkısı ve bir çok konuyu Breaking News Turkey’den Elif Tayhan’a anlattı.
“İNSANLAR BU ESPRİYİ SEVDİ DİYE DÜŞÜNDÜM”
Hayatı boyunca çok uğraş verdiğini ifade eden Topaloğlu, “Bazen öyle anlarım oluyor ki, nereden başlasam, nasıl anlatsam bilemiyorum. Hayat bende öyle bir hikaye olmuş ki filmden öte… Ne kadar çalışırsan çalış hayatın seni getirdiği yerle, senin uğraş verdiğin zamam dilimi bazı yerlerde kesişmiyor. İnsanların yüzde 80’inin de bildiği gibi geçmişte güzel şeyler yaptık, yaptığımız şarkılar sayısal olarak baya fazladır. Bazıları beni yanlış anladı, o yanlış anlama da bana öyle bir zarar verdi ki… Nasıl şarkı yazıyorum, ben de bilmiyorum, Allah’ın verdiği bir sabırla şarkı yazıyorum. Uzaylı konusundan sonra yanlış anlaşılma oldu. Uzaylı konusu bana yapışınca, ben de onu bırakmak istemedim. Her gittiğim programda gençler ‘bizi de uzaya götür’ diye bağırıyordu. İnsanlar bu espriyi sevdi diye düşündüm, bundan uzaklaşmayı da etik olarak ben yapamazdım. O da bir şarkı gibi çok tuttu, gerçek sananlar zaten beni sürgüne gönderdi. Yeni şarkımın adı da Sürgün Yedim… Beni sürgüne götüren anlayış, işte bu yanlış anlaşılmalar oldu. Beni anlamayanlar tarafından sürgün edildim. Ama yine de kızmadım, onların beni yanlış anlamasına üzüldüm. Bunu gerçek sananlar oldu. Rahmetli annem bile köyden geldi ve ‘oğlum ben seni doğurdum, niye böyle diyorlar?’ dedi. Çok zorluklular yaşadım. Bunu anlatıp, sevenlerimi üzmek istemedim. Çünkü beni anlayanlar da var” diye konuştu.
PRESTİJ MESELESİ FİLMİNE YORUM
Mahsun Kırmızıgül’ün yazıp yönettiği Prestij Mesele filminde Mustafa Topaloğlu’na da verilmişti, oyuncu Bülent Emrah Parlak, filmde Mustafa Topaloğlu’nu canlandırmıştı. Filmi değerlendiren Topaloğlu, “Prestij Meselesi’nin özünde anılar var. Bir de benin hatıralarım var. Film olduğu için kendi yaşantılarını yazdılar ama oraya gelen kadar benim bir yaşantım var. Mahsun, ‘seni ikinci bölümde anlatız’ dedi. Vermeye gelince, verdiklerimize bakınca ölçülemez bir yerde… Gerçek değeri görmediğini düşündüğüm için ‘Sürgün Yedim’ şarkısını yazdım. Bu kadar emeğin karşılığı böyle olmamalıydı, zaten bir karşılık bekleyerek yapmamıştım ama bu durum bana manevi olarak da çok büyük zarar verdi. Hayatta zorun zoru var ya, işte zorun zorunu yaşadım ve hiç belli etmedim. Bunu yansıtmadım, yansıtsaydım yanlış anlarlardı. ‘Keşke şunu yapmasaydım’ dediğim hiçbir şey yok. Çünkü geçmiş hatıralarımız eksiğimiz bile olsa bizimdir. Geçmişi yargılarsan kaderi yargılarsın. Kaderi yargılarsan Allah’ın yazısını yargılarsın, bu çouk büyük günahdır. Bu nedenle sabırla bekledim ve isyan etmedim, hep üzüldüm” ifadelerini kullandı.
“MEŞHUR ETTİKLERİMİZ BİZİ ARAMAZ”
İnsanları çok sevdiğini ancak yanlış anlaşıldığını, bu nedenle sağlık problemleri bile yaşadığını anlatan Topaloğlu, “İnsanlar beni yanlış anlayınca duygulanıyorum, darlanıyorum. Kalbime stent taktılar, ailede kalple ilgili sorunu olan yok, ilk kez bende oldu. Üzüldüm ama üzüntümü hep içime attım. Saygımdan ötürü sitem edemedim, ilk sitemimi de bir şarkıyla anlattım. Bir hafta sonra dinleyecekler. Dinlediklerinde üzülecekler ama bazı şeyleri de anlatmak lazım. Sağlığıma dikkat ediyorum, dokturun dediklerini yapıyorum ama hayat bana ne kadar dikkat ediyor… Çok kişinin hayatına dokunduk, onları meşhur ettik. Hala ben onları ararım ‘bir ihtiyacınız var mı?’ diye, onlar beni aramaz. Aramıyorlar olsun, büyükler arayacak. Sevgi çok ağır bir bedel, ödenmezliği var. Böyle de devam edecek” dedi.
